6 Nisan 2010 Salı

SİVAS - GALATASARAY : MAÇ ÖZETİ


Maça Aykut – Hakan Balta,Servet,Neill,Sabri – M.Topal – Ayhan,M.Sarp,Barış,Giovani - Keita ile başladığımızı görünce şok olduk. Sezon başında Arda, Keita, Baros, Kewell gibi 4 hücumcu ile oynarken bugün 2 tane yaratıcı oyuncu ile başladık. 4-3-3 değil Anadolu takımları gibi 4-1-4-1 dizilişi ile oynuyorduk. İnanılır gibi değil. Birbirinin alternatifi olan dört oyuncu da aynı anda sahadaydı.

Son dört maçta tek galibiyet aldık. En son deplasman galibiyetimizi de Denizli’de aldığımız göz önünde bulundurulduğunda bu maçın da son derece sıkıntılı geçeceği düşüncesindeydik. Maçtan önceki tahminlerimizin aksine maça iyi başlamamıza rağmen Barış ile golü bulduk. Bundan sonra oyununun kontrolü bizde olacak beklentisindeydik. Ama Sivasspor Musa ile çok net bir pozisyon buldu. Aykut’un ayaklarına çarpan top kaleye girmedi. İlk yarı yine karşılıklı birkaç pozisyon oldu.

İkinci yarıda Keita ile topu mümkün olduğunca ileride tutmaya çalıştık. Pozisyonlar da bulduk. Küme düşmeme mücadelesi veren Sivasspor da pozisyonlar buldu. Beraberlik golünü bulamadılar. Biz de ikinci golü bulamadık. Burada Keita için ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Keita fantastik bir oyuncu. Onu kontrol etmek için her pozisyonda en az iki kişi başında oluyor. Yine de kontrol altına almak mümkün değil. Bu özelliklerinin aksine son pas ve şutlarda etkisiz. İlk yarıda çok müsait pozisyonda M.Sarp’a pas atamadığı için mutlak golü kaçırdık. Yine ilk yarıda ceza sahasında buluştuğu topta Sabri’yi aratmayan bir şut çıkardı. Zaten son pas ve şut yeteneği de olsa buralara gelir miydi?

Oyunu Keita’nın çıktığı andan itibaren yeniden değerlendirmek lazım. Keita oyundan çıkınca ileride top tutamadık. Tam bir rezaletti. Jo sahada yoktu. Bir futbolcuyu bu kadar acımasız eleştirmek istemem ama ona atılan bütün toplar geri döndü. Defalarca ofsaytta kaldı. Keita çıktıktan sonra özellikle son 15 dakika oyun kendi yarı alanımızda oynanmaya başlandı. Golün geleceği belliydi ve geldi. Aykut, Leo’yu aratmayacak bir gol yedi.

Giovani çok çabaladı. Keita ile birlikte takımı ileri taşımaya çalıştı. Servet maç boyu dağınık oynadı. Sezon sonu başka takımla anlaşmış futbolcular gibi oynuyor. M.Topal, M.Sarp ve Barış’ın kapasitesi bu kadar. Onları eleştirmek yersiz olur. Ayhan ise yine etliye sütlüye karışmadı. H.Balta kesinlikle Caner’den daha iyi bir bek olduğunu gösterdi.

Maçtan önce de arkadaşlarıma bu son maç, bu maçta da puan kaybederiz sezon biter demiştim. Sezon bitti. Yeni sezonda kimse bize UEFA’da final masalı anlatmasın. Önce ligte şampiyon olup Şampiyonlar Ligine katılalım. Üç yıldır UEFA’da oynuyoruz. Onda da 4.turdan öteye gidemedik.

Geçen seneki filmi tekrar izledik. İlk yarıya iyi başlayan süper takım, ikinci yarının sonuna gelmeden hedefsiz kalmış bir takıma dönüştü. Özeleştiri yapması gerekenler gelecek yıl için daha sağlıklı kararlar verirler umarım.

Hepimize geçmiş olsun.

2 yorum:

  1. ben inanıyorum şampiyonlar ligi'ne katılacağımıza.

    YanıtlaSil
  2. Takım down olmuş bu saatten sonra konsantrasyon problemi ortaya çıkacaktır. Hiçbir zaman Galatasaray'ın hedefi CL katılmak olamaz. Şampiyonluk ümidin yoksa sezon bitmiştir.

    Ayrıca, Dünya Kupasına hazırlanan oyuncuları da denkleme dahil edersek sonucu şimdiden söyleyim. Yine iki numaralı kupadayız.

    Şampiyonlar ligine katılırsak havalara uçarım. İnşallah katılırız. Bunu yapacak gücümüz var ama ışık yok.

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails