17 Nisan 2010 Cumartesi
SERDAR ÖZKAN GALATASARAY'DA
Dün sabah bir mail aldım. Mailde ‘Serdar Özkan ile anlaşmışsınız hayırlı olsun’ yazıyordu. O kadar yoğundum ki telefon açıp doğrulatacak zamanım bile yoktu. Akşam işlerim biraz hafifleyince baktım ki her yerde Serdar Özkan ile anlaştığımız yazıyor. İki görüş var.
Birincisi;
Serdar Özkan haberlerine sinirlenmekten ziyade çok üzüldüm. BJK ile alay ediliyordu Fenerbahçe'nin eskicisi diye, şimdi biz o duruma düştük.Serdar iyi futbolcu olabilir,ama bu güne kadar oynadığı takıma ne verdi? Deniyor ki tek eksiği son vuruşu. Keşke eksiği sadece bu olsaydı. Serdar devamlılğı olmayan, çağdaş futbolda gerekli olan bazı özelliklerden yoksun. Bizim hedeflerimiz daha yüksek olmalı. Geçen sene Gökhan Zan fiyaskosundan ders alamamışız demek. Bazı arkadaşlar beğeniyormuş Serdarı. Peki neden BJK gibi takımda sürekli yer almadı.Yoksa Serdar Real Madrid veya Barça’dan mı geliyor. Beşiktaş’a faydası olmayan futbolcunun bize nasıl faydası olur bir fikriniz var mı? Burası Galatasaray, alelade Anadolu takımı değil, Serdar ancak bir Anadolu takımında yıldız olur. Ama bazı kardeşlerimiz Serdarı bize layık görüyor ya ona yanarım. Bizim taraftarın zevki o kadar mı düştü. Son 7-8 yıldır bonservissiz veya düşüşte olan futbolculara yönelmemiz beni üzüyor. GS bu olmamalı. Florya düşüşte olan, bitmiş futbolcuların rehabilitasyon merkezi mi?
Şimdi bazı arkadaşlara göre Serdar bir alternatifmiş, rotasyon falan. Ne rotasyonu? Sağda Keita var,şimdi Ali Turan gelince Sabri de orada iş yapar,hatta Barış. Peki solda Kewell var,Gio var,burası zaten Arda nın yeri,hiç olmadı Emre Çolak var. Ee bu durumda nerede rotasyona gidecek Serdar, kime alternatif olacak. Biz neden kendi çocuklarımıza sahip çıkmıyoruz? Madem Serdara şans tanıyacaksın bu şansı Emre Çolak’a tanı. Serdar Özkan olmuş 24 yaşında bundan sonra ne kadar geliştirir kendini, yok son vuruş, yok bilmem ne. Daha 19 olan Emre Çolak ondan çok daha gelişmeye müsait biri. Neden kendi oyuncularımıza sahip çıkmıyoruz. Aldık JO yu eee ne oldu? Onun yerine Cem Sultana şans tanısaydık o da iyi kötü bu kadar maçta 1-2 gol atardı. Madem Serdara ihtiyaç var neden Aydın gönderildi? Serdar Aydın’dan daha mı iyi? Ha mesele Arda’nın arkadaşı olması ise o daha vahim o zaman torpilcilik,ahbap çavuş ilişkileri demektir. O zaman diğer oyuncular da dayıoğlu,amca oğlu veya mahalleden arkadaş diye sağdan soldan futbolcu getirsinler. Bir dünya kulübünde, profesyonel kulüpte böyle şeyler olur mu?
İkincisi;
Gelecek sezon Kewell ile sözleşme yenilenmemesi ve Arda'nın satışı gibi bir durum olacaksa Serdar Özkan transferi mantıklı olur. Solda Gio (yedeği Caner), sağda Keita (yedeği Serdar) gibi bir durum oluşur ki; zaten Gio ve Caner için toplamda 10M EUR'a yakın bir para ödeneceğinden bedavaya bir alternatif transfer etmiş oluruz. Kaldı ki, Serdar'ın bireysel yeteneği bence üst düzeyde. Takım oyunu ve bitirici hamlenin gerçekleştirilmesi yönünden eksiklerini ise Sabri'nin eski haline çok benzetiyorum. Rijkaard Sabri'ye yaptığını Serdar'a da yapabilirse, kendini geliştirip çok olumlu işler yapabilir takım adına. Bu "istemezük" anlayışını da hakikaten anlamak mümkün değil. Sanki ülkemiz her mevkii de yetenekli onlarca Türk genci barındırıyor da, Fener-BJK'dan kim gündeme gelse -aman o olmasın, aman bu gelmesin- diye başlıyor birçokları. Bugün Galatasaray'da oynamak üzere alabileceğiniz Türk oyuncu dördü beşi geçmez. Onların da fiyatı en aşağı 5M EUR'dan başlar. O zaman sormazlar mı adama, peki kardeşim Caner olmasın, Serdar olmasın, Semih hiç olmasın eee kim olsun? 11 yabancı ile çıkamayacağımıza göre, büyük takım, milli takım tecrübesi almış belirli yetenekteki alternatif Türk futbolcuların, üstelik de bedava, takıma kazandırılmasının gayet doğru ve mantıklı bir hamle olduğunu düşünüyor, destekliyorum. Serdar alınırsa Üstünel balondur gibi bir yaklaşım da var ki buna ne denir bilemiyorum, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Sürer gider…
Transfere farklı bir açıdan bakmaya çalışalım. Birincisi bonservisi elinde olan futbolcu transferlerinde ne kadar başarılı olduk ona göz atalım. İkincisi büyük takımlar arası transferlerin verimliliği nasıl olmuş.
Öncelikle son dönemde aldığımız oyuncularda iki farklı strateji göze çarpıyor. Birincisi henüz 30 yaşın altında bonservisi olan ama elden çıkarırsak zarar etmeyeceğimiz hatta kar elde edebileceğimiz oyuncular. Örneğin Baros,Keita,Elano transferleri.
İkincisi sezon sonu sözleşmesi bitmiş sıfır bonservisle transfer ettiğimiz oyuncular. Kewell, Leo Franco, Ali Turan, Gökhan Zan, Mustafa Sarp gibi.
Serdar Özkan ikinci kategoriye girdiği için oradan devam edelim.
1)Harry Kewell: Sözleşmesi bittiği için bonservis ödemeden transfer ettik. Çok faydalı olduğunu söylemeye gerek yok. Unutulmayanlar arasına şimdiden girdi bile. Bir futbolcudan ötesi. Ama sürekli sakatlanması takımı olumsuz etkiledi. Özellikle ikinci yarı Kewell olsaydı durumumuz çok farklı olabilirdi. Bize ligde kazandıracağı beş puan haftaya bizi lider yapabilirdi. Sonuçta bu riskler göz önünde bulundurularak yapılmış bir transferdi.
2)Mustafa Sarp : Sıfır bonservisle transfer ettik. Sezon başında nispeten zayıf ekiplerle yaptığımız maçlarda iyi bir performans gösterdi ama ikinci yarı zorlu maçlarda bir faydasını göremedik. Ona kızmamak lazım. Yetenekleri kısıtlı bir oyuncu. Daha fazlasını beklemek biraz iyimserlik olurdu. Barış, Ayhan, M.Topal, Linderoth gibi alternatiflerin olduğu bölgeye yapılan transfer takıma bir katkı sağlamadı. Rijkaard da sürekli o bölgede arayışta oldu ama bir türlü istediği performansı gösteremedi bu futbolcular. Keşke sezon başında Marco alınsaydı.
3)Gökhan Zan: Bir grup çok eleştirdi. Bir grup ise ikinci Servet olur diye bekledi. Ne Gökhan Zan’dan bir şey oldu ne de Servet eski Servet. Rijkaard bugün savunmada Neill-H.Balta ikilisini oynatacak. Sezon bitti hala tandemi oturtamadık.
4)Leo Franco : A.Madrid sezon sonu serbest kalacak 32 yaşındaki Arjantinlinin sözleşmesini uzatmayıp yerine genç bir kaleci transfer etti. Onlarla oynadığımız maçlarda kalecilerini gördük. Harikaydı. Leo’yu da bize bıraktılar. Keybettik.
Genel değerlendirmede ikinci kategoriye giren transferlerde başarısız olduğumuz sonucu çıkıyor.
İkinci analiz konumuz olan büyük takımlar arası transferler ise genellikle hayalkırıklığı ile sonuçlanmıştır. Hemen Revivo, Baliç, Hasan Vezir, Tanju, Semih, Fatih Akyel transferlerini sayabiliriz. Diğer taraftan Yusuf ve Servet Anadolu deneyimleri sonrası bir başarı yakalamışlardır. Onlar da ikinci sezonlarında düşüşe geçtiler. Başarılı transferlere Engin, Rüştü, Emre B., Tayfur örnek verilebilir.
Sonuçta Serdar Özkan’ın başarılı olup olamayacağı konusunda bu verilerle bir yorum yapmak zor. Sabri’nin Rijkaard’ın elinde gösterdiği gelişimi Serdar da gösterebilir mi? Hep beraber göreceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
e kendin diyosun "istemezuk" diye, sonra anlamiyorum diyosun. bi suredir takip ediyorum blogunuzu ama tutarsiz yaziyosunuz.
YanıtlaSilHehe ne güzel.
YanıtlaSilSüper yıldız Arda'yla kardeş kardeş oynarlar artık. Zaten Rijkaard falan da hikaye, sistem, taktik hepsi boş işler, neden kasıyoruz ki?
Benim yazdığım yorum yazının son kısmında ; Sonuçta Serdar Özkan’ın başarılı olup olamayacağı konusunda bu verilerle bir yorum yapmak zor. Sabri’nin Rijkaard’ın elinde gösterdiği gelişimi Serdar da gösterebilir mi? Hep beraber göreceğiz.
YanıtlaSilBu yorumdan istenezük sonucu nasıl çıkıyor?
Transferi ilk duyduğumda alisamiyen.net forumunda bu bir şaka değil mi yazmıştım. Bünye alışmış Kewell,Keita,Baros gibi isimlere Serdar deyince bir garip oluyor. Zaten bütün gün o kadar yoğundum ki Serdar transferi Galatasaray'a ne kazandırır diye düşünecek zamanım bile olmadı. Düşün yemek bile yemedim çalışmaktan.
Akşam aklı selim düşününce faydası mı olur gereksiz bir transfer midir net bir şey söylemek zor. Sabri'nin Rijkaard ile gösterdiği gelişim ve Aydın'ın bir adım ileriye gidememesi gibi parametreler de var elimizde. Ama işte tüm bunları alt alta yazınca bir sonuç çıkmıyor.
Hala tutarsız yazdığımı mı düşünüyorsun? Ben de biraz özeleştiri yapacağım yorumun için teşekkürler.
Arda gelecek sezon parçalı formayı giyecek mi? Sanki gidecek gibi bir hava var.
YanıtlaSil