31 Ekim 2011 Pazartesi

ALEX Mİ EFSANE?


Alex bu ülke topraklarına 2004 yılı yazında geldi. 2004-2005 yılında Fenerbahçe forması ile ilk şampiyonluğunu yaşadı. Ertesi sezon son maçta Denizli'de kazanamadılar ve ilk Galatasaray şampiyonluğunu yaşadı. 2007 yılı Mayıs ayında ikinci şampiyonluğunu yaşarken 2008 yılında yine bir Galatasaray şampiyonluğu göreceğini bilmiyordu. 2009 yılında BJK, 2010 yılında Bursaspor şampiyon oldular. 2011 sezonu ise Trabzonspor veya Bursaspor'a verilecek şampiyonluk ile netleşecek gibi görünüyor.

Toplamda 8. sezonunu yaşayan çakma efsane henüz 2 Feenrbahçe ve 2 Galatasaray şampiyonluğu görmüştür. Sergen de Galatasaray forması ile 2 şampiyonluk görmüştü. Takımına iki şampiyonluk kazandıran futbolcular listesi yapsak ne blog yeter ne twitter.

Bununla birlikte bir Türkiye Kupası veya Avrupa Kupası yok Alex adlı fason efsanenin. Hagi'nin sadece 2 tane Avrupa Kupası var ki diğer kupaları saymıyorum bile.

İşte sizin efsaneniz.

Kendinizi daha fazla salak durumuna düşürüp de Hagi ile Alex'i kıyaslamayın.

7 Ekim 2011 Cuma

UĞURSUZ FORMALAR #3


Uğursuz formalar yazı disine başlıyoruz. Öncelikle neden bu başlığı seçtiğimi açıklayarak başlamak istiyorum. 2000 yılında milenyumun son Avrupa Kupalarını toplayıp (2 adet) yurda döndükten sonraki süreç artık fetret devrimi dersiniz nasıl tanımlarsınız pek iyi geçmedi bizim gibi sarı kırmızı renklere gönül verenler açısından. Efsane takımı bir türlü unutamadık ve her gelen stoperi Popescu, her orta saha üçlüsünü Emre-Okan-Suat, her santraforu Hakan ile kıyasladık. Hagi özlemi ise halen sona ermiş değil. Burada dikkatimizi çeken nokta bu oyuncuların yerine alınanlar dikiş tutturamadı ve o formalar haleflerine hiç uymadı. Bazen olmaz. Uyum sorunu, yetenek kısıtı, sakatlıklar ve buna benzer nedenlerle transfer tutmayabilir. %50 başarı transfer için iyi bir oran der futbol bilgileri.

10 numara ile başlamıyoruz. Zaten her gazete 10 numaranın halefleri ile ilgili birçok yazı copy-paste etti. Diğer formalara bakalım. Öncelikle #3 numara.
Efsane kaptanımız Bülent Korkmaz. Cesur Yürek.

O gerçek bir kaptandı. Başka takımların bayrağını öpmedi. Hep sarı-kırmızı kaldı. Omzu çıktı, kafası yarıldı yine takımı için sahada kaldı. Büyük Kaptan denecekse O’nun için denmeli.

2003-2004 sezonunda kadro dışı bırakıldı. Hem de İmparator tarafından. Hatırlayalım. Galatasaray’ın 2000 sonrası dibe vurduğu yıl Avrupa Kupalarına gidememiştik. İmparator bile sezonu tamamlayamamıştı. Kadro dışı bırakıldıktan sonra Hagi geldi ve yeniden takıma döndü. Ağzını bir kez bile açmadı. Kadro dışı kaldı, tesislerde çalıştı kimseye röportaj vermedi. Sonraki yıl Mondragon-Song-Tomas üçlüsü takıma monte olunca Büyük Kaptan yedek kalmaya başladı. Sezon sonu da kötü bir şekilde ayrıldı. Büyük Kaptan futbolu böyle mi bırakmalıydı? Çok üzüldük o zamanlar. Tarih bunu da yazdı.


2005-2006 ve 2006-2007 sezonlarında 3 numaralı forma boşta kaldı. Göstermelik bir saygı duruşu ile forma kimseye verilmedi. 2007-2008 sezonunda ise #3 numaralı forma Uğur Uçar’ın sırtındaydı. Oynadığı FB maçıyla dünyası karardı. Zor bulduğu forma ona büyük geldi ve Gerets’in saçma hamlesi sonucu komik durumlara düştü maç içerisinde. 2008-2009 sezonunda yalnızca 1 maç oynayabildi. Konya deplasmanında Batista ile çarpışarak sakatlandı ve en formda olduğu dönemde aylarca sürecek bir sakatlık ile futboldan uzak kaldı. Küçük kaptan diyordu ona taraftarlar. Büyüyünce bu takımın kaptanı o olacaktı tıpkı genç takımdaki gibi parçalı formayı başarılı bir şekilde taşıyacaktı. Olmadı. #3 numaralı formanın laneti öyle bir yapıştı ki bir Ankaragücü maçında Arda’ya çift dalarak kendisinden nefret ettirdi. Bu ne hırstı?


Galatasaray’dan gidince böyle mi yapmalıydı? İlhan Mansız gol atıp sevinmediğinde ne hissetmiştik aklınıza geliyor mu? Uğur da bu hareketi sonucu bitti.

Geçen yıldan bu yana ise forma Çağlar’ın sırtında. Gerçi geldiği günden beri sakat ve ilk 11 için düşünülen bir isim değil. Bırak arkadaş o formayı.

Sen kim Bülent Kaptan’ın formasını giymek kim?
Related Posts with Thumbnails