30 Eylül 2011 Cuma

5.Hafta Ankaragücü-Galatasaray Maç Öncesi


Bu hafta milli maç arasından önce kritik bir sınava çıkıyoruz. Ne oluyor lan? Sanki Adanademirspor'dan bahsediyoruz. Herkes bu maçın öneminden bahsederken Avrupa'da kupalar kaldırmış ligte 17 adet tertemiz şampiyonluğu bulunan bir takımdan bahsettiğimizi unutmayalım. Gerçekten ne oluyoruz?

Artık Galatasaray için bir lig maçı bu kadar mı önemli? Tabi ki 3 yıl üst üste şampiyon olamamak acı verici. Geçen yılki FB şampiyonluğunun iptal edileceğini düşünürsek karşı yakadakiler 4 yıl üst üste şampiyon olamamış olacak. Bu sene de olamayacaklarına göre gelecek yıl Bank Asya derken çubukluları büyük bir travma bekliyor.

Galatasaray'a gelince Liverpool maçında izlediğimiz o rakip taç kullanacağı zaman boş adam bırakmayan takım, liglerin de ertelenmesi ile güç kaybına uğramış felaket durumdaydı. Son maç ise bize umut oldu.

Ankaragücü maçında alınacak galibiyet lig için önemli. İmparator için önemli. Yıllardır başarısız olan futbolcuların güven kazanması için önemli.

Sahaya bir sol bek ile çıkacağımızı ümit ediyorum. Ayrıca orta sahada Engin'de ısrar edilmeli ve forvet hattı Elmander-Sercan denenmeli diyorum. Yine Engin-Melo-Selçuk Riera-Elmander-Kazım şeklinde başlayacağız ama ilerleyen dakikalarda Elmander-Sercan denemesi şart. İkisinin rakip biraz da gol bulmak için savunma güvenliğini bıraktığı dakikalarda iyi işler çıkaracağını düşünüyorum. Hatta tecavüz bile olabilir.

Fotoğraf 8-0'lık maçtan. O maçta şaibe vardı. Vardı ama Ankaragücü kadrosunda bulunan Beşiktaşlı Sinan Engin ve Fikret vasıtasıyla gelen teşvik vardı. Bunu herkes biliyor da kimse konuşmuyor işte. Neyse ki biz temiziz.

Şu metrisin önü bir uzun alan bir kaç maç satın aldım gerisi yalaaaaan. A.Y.

26 Eylül 2011 Pazartesi

4. Hafta Galatasaray - Eskişehirspor Maç Yazısı

İş yoğunluğu, takımdaki kötü gidiş, Adnan Polat yönetiminin takımdan uzaklaştırılamaması sürecinde ara verdiğim maç yazıları yeni yönetim ve imparatorun gelişi ile yeniden başlıyor. Sezon öncesi her zamanki gibi çok eleştirilen Galatasaray’a baktığımızda birçok yenilik görüyoruz. Öncelikle takımın başında bir hoca olduğu görülüyor. Maç içinde saha kenarına gelip hocaya taktik tavsiyesinde bulunan Arda gibi bir futbolcu yok artık. Ben sol kanatta oynarım Kewell sağ tarafta oynasın diyen Arda, Rijkaard döneminde 10 numara pozisyonundan kaydırılınca bunu tenzil-i rütbe olarak değerlendiren Arda, ben bu takımda ikinci kaptanlığı takmam diyen Arda yok artık. Takım arkadaşını antrenmanda yumruklayan bir kaptanımız yok artık. Şimdilerde Arda olsaydı diyenlere yok artık diyorum.

Takımın ilk haftalardaki en büyük sorunu hızdı. Oldukça yavaş bir takım izletti bize sarı-kırmızılı futbolcular. Savunma kağnı gibi, bekleri ileri çıkamıyor, Selçuk pas hatası rekorlarını kırıyor Melo 10 numara, Kazım zayıf, Baros mal gibi bir görüntü çizdi ilk haftalarda. Takımın hız kazanması ve pas yüzdesinin artması için Elmander’in ilk 11’e monte edilmesi şarttı. Baros’a atılan top geri döndüğü için 60. Dakikadan sonra orta saha da ileri çıkmıyor nasıl olsa top geri dönecek 50 metre tekrar geriye koşmayalım hacı dercesine kimse hücuma destek vermiyordu.

Elmander’i Mehmet Yıldız tipinde ağır, top saklayan, sırtı dönük oynayan pivot santrafor zanneden futbol cahilleri susacak mı artık diye beklerken Rıdvan efendi hala saçmalıyor. Diğerleri için bir şey diyemiyorum zaten onların çapı ortadadır. Arkadaş Elmander’in nasıl teknik bir oyuncu olduğunu bilmiyorsan çıkma programa yorum yapma. Manyak herifler adam hızlı. Anladınız mı hızlı. Ağır bir santrafor değil Elmander. Her uzun boylu forveti Mehmet Yıldız sanan gerzeklere Van Basten’in sağ bacağı girsin. Ne forvetti ama. Elmander işte o tipte bir forvet.

Selçuk pas yüzdesini ortalamasına getirip mücadele gücü de eklenince orta saha mükemMelo’ya yakın bir gösteri sundu bizlere. Sahada her pozisyonda basan, tek top yapmaya çalışan, dikine seri oynayan bir futbolcu topluluğu izledik.

Rıdvan denen futbol cahili Gökhan Zan’ı bu ligin en teknik stoperi ilan ededursun ben bu adamı istemiyorum. İstemiyorum arkadaş. Adam kazma işte. Çok istiyorsan sen al Gökhan Zan’ı. İster enine ister boyuna. Kafana göre takıl.

Kazım dün gece müthiş mücadele etti, savunmaya yardım konusunda ders verdi adeta. Ujfalusi için ‘yaşlı adama bu kadar para verilir mi kazma’ diyenlere de Drogba’nın kafası girsin diyorum. Ujfa çok iyiydi. Hakan Balta ise bir o kadar kötüydü. Engin gayretiyle takdir kazanırken Riera bizlere Kewell’ı hatırlattı. Gayet soğukkanlı, teknik, hırslı, nerede çalım atacağını nerede şut atacağını bilen komple bir takım oyuncusu vardı Aslantepe çimlerinde.

Bundan sonrası için umutluyuz artık. İmparatora güveniyoruz. Seri galibiyetler yaşamak dileğiyle önümüzdeki maçları bekliyoruz. Kalın sağlıcakla.

20 Eylül 2011 Salı

BAYAN VE ÇOCUK TARAFTARLA MAÇ



Federasyonun kararı çok güzel olmuş. Bundan sonra seyircisiz maç olmayacak. Yalnız maç geyikleri özellikle twitter'da dibine vurdu. dizi izleyen teyze hikayesi de başörtülü ibne hikayesi de gerçek oldu.

Fotoğraflara baktım da hiç yakışmamış. Şimdi yakışmış desem Fenerbahçeli dostlar alınacak. Olmamış beyler. Erkek adam kadınlar matinesine gitmez.

Yoksa kestirip attınız mı?
Related Posts with Thumbnails