7 Aralık 2011 Çarşamba

KRAL'IN HİKAYESİ


Hakan Şükür ile ilgili bir milyon adet yazı yazıldığı için biz daha çok nostalji fotoğraflarla bir yolculuk yapacağız.

1987 yılında Sakaryaspor’da futbola başlayan Hakan Şükür aynı sezon Türkiye Kupası sevinci yaşadı. Hem de kadroya bakınca kimleri görüyoruz kimleri. Fotoğrafa dikkatli bakın, hoca gider Oğuz kalır atasözüne nail olmuş sinsi Oğuz orada, bir dakika bile formasını giymediği Milli Takım Euro 2000’de çeyrek final oynadığı zaman basın toplantısı düzenleyip bize söz verilen jiplerin alınmasını bekliyoruz diye ağlayan İpek Engin orada, 100. Golü atmak için kıçını yırtan Turhan orada, Türkiye’ye ön libero kavramını getiren sarı kartsız maç tamamlayamamış Kemalettin orada.

Yani Hakan Şükür futbola başladığı ilk yılda kupa sevinci yaşamış. Kral olmak böyle bir şey olmalı. O sezon Sakaryaspor Türkiye Kupası'nı Fenerbahçe'yi 5-1, Beşiktaş'ı 4-0'lık skorlarla elemiştir. Finalde Samsunspor’u saf dışı bırakarak kupayı kazanan Sakaryaspor, Türkiye'yi Kupa Galipleri Kupası'nda temsil etmiştir. Kupanın ilk turunda Macar temsilcisi Spartakus takımını Duşan Pesiç ve Yücel Çolak'ın golleriyle 2-0, sonraki maçı ise 0-1 kazanarak geçmiştir. Ancak 2. turda Alman Eintracht Frankfurt takımına 3-1 ve 3-0'lık skorlarla boyun eğerek elenmiştir. Alman takımı ile olan rövanşı Kral Galatasaray forması ile almıştır. Bunu da not edelim.

1990-1992 yılları arası Bursaspor forması ile kendini gösterdi. Yılmaz Vural yönetiminde hayli başarılı olan Bursaspor’da oynayan Hakan Şükür A Milli Takım’da yer almaya başlamıştı. İlk sezonunda Bursaspor 8. Olurken ikinci sezonunda 6. Oldu ve Türkiye Kupasında final oynadı. Finalde ise şansız bir şekilde Trabzonspor’a kaybettiler.

Hakan Şükür ikinci kupasını burada kaldırdı.Başbakanlık Kupası finalinde Feenrbahçe’yi 3-1 yenen Bursaspor’da bir gol de Kral’dan gelmişti.
Sonra Galatasaray yılları. Feldkamp ile genç jenerasyon forma şansı bulmuş ve 2 yıl üst üste şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi başarıları yaşanmıştı. İlk sezonunda 19 gol kaydetti.

1995 Haziran’ında ağlayarak gittiği Torino’da 5 maçta 1 gol atıp yuvasına geri döndü. Bu Adnan Polat’ın Hakan’a attığı ilk kazık olarak tarihe geçmişti.
2000 yılı Haziran ayında Lippi’li Inter’e transfer olarak büyük bir hata yaptı. 15 tane santraforu olan takıma gitmek nasıl bir kafadır hala anlamadım. İlk sezonunda 25 maçta 5 gol attı. Sonraki sezon Parma’ya kiralandı ve 15 maçta 3 golde kaldı. 2002-2003 sezonunda eski dost Ulubatlı sayesinde Blackburn Rovers’a gitti ama sakatlığı nedeniyle 9 maç oynayabildi ve 2 gol attı.

Kısaca Hakan Şükür Avrupa macerasında 5 maçta 1 gol ortalaması ile oynamış. Bu da onun gibi rekorları alt üst eden bir santrfor için çok düşük bir oran. Neticede 3 yılın ardından geri döndü.

Galatasaray’ın en zor günlerinde yokluktan 2 şampiyonluk çıkardı. Önce 2006 yılındaki 20.45 şampiyonluğu ardından 2008 yılındaki hocasız kazandığımız şampiyonluk. Hatta ligin son maçında yine gol attı ve malesef bu son maçı oldu. Adnan Polat’ın kazığı ile futbol hayatı bitti. Halbuki 1 yıl daha oynamak isteyen Kral’ı reddetmek anlaşılır gibi değildi. 14 sene bu formaya hizmet eden ve sayısız başarı kazandıran Kral bir kalemde silindi. Zaten o günden beri de Galatasaray kendine gelemedi. Adeta Maradona sonrası Arjantin’in yaşadığına benzer bir süreç yaşamaktayız.

Bugün derbiden önce taraftarı selamlayacak. Seni çok sevdik kral. Sen başka takımların bayrağını öpmedin. Bu mesaj yeterli olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails